Diyanet-Sen Mersin Şube Başkanı Ahmet Görgülü ‘Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi’nin öğrencilerin milli ve manevi değerlerini bilerek yetişebilmesi için önemli olduğunu öne sürerek “Değerler eğitimi neden rahatsız etti?” diye sordu.
Sendikalar tarafından eleştirilen ÇEDES Projesi’ne destek Diyanet-Sen’den geldi. Diyanet-Sen Mersin Şube Başkanı Ahmet Görgülü, ÇEDES Projesinin öğrencilerin fıtratındaki duyguları gerçekleştirmesi için bir fırsat alanı olduğunu ifade ederek şu açıklamada bulundu;
“Çocuklarımızın çevresinde edineceği güzel kazanımlar onları geleceğe taşıyacak unsurlar olarak karşımıza çıkacaktır. Projenin amacı çocuklarımızın fıtratına uygun dinî, ahlaki, millî, toplumsal ve geleneksel değerlerin aktarılarak yaşam biçimine dönüştürülmesidir. Proje kapsamında gerçekleştirecek her etkinlik bizi biz yapan değerleri öğrencilerimize aktarma noktasında önemli fırsatlar sunacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında yapılan anlaşma ile okullara “manevi danışman” hizmeti verilmesinden rahatsız
olmuş. İşte bu zihniyeti, dinle, maneviyatla, halkıyla, halkının değerleriyle barışamayan köhnemiş zihniyetidir. Seçimden önce helalleşmek istediğini söyleyerek takiyye yapanlar, seçim geçince köhnemiş zihniyetine eski alışkanlıklarına dönen, halkının değerlerini ortaçağ zihniyeti olarak görenlerdir. Bu vatanı düşman işgalinden kurtaran Çanakkale ruhunu, Sütçü İmamları, Nene Hatunları unutan, unutturmak isteyenlerin ve paydaşlarının zihniyetidir.”
Başkan Görgülü bazı gazete ve haber sitelerinde yer alan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullara ‘manevi danışman’ adı altında imam, müezzin, vaiz atandığı yönündeki haberlerin kesinlikle
gerçeği yansıtmadığını belirterek “MEB Din Öğretimi ve Temel Eğitim Genel Müdürlükleri, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yapılan ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (Çedes) projesi işbirliği protokolü kapsamında ilgili kurumlardan temsilciler belirlenmiştir.
Protokolde okul müdürlüklerince uygun görülen ders saatlerinde il ve ilçe müftülüklerinin belirleyeceği üst düzey görevlilerin ‘Değerler Eğitimi’ vermesine imkân sağlamak veya bu derslerin saatlerinin bir kısmında konuşma yapmalarına kolaylık sağlamak’ ifadesi vardır.
Bu çerçevede, velilerden ve öğrencilerden gelen talep üzerine ilahiyat fakültesi mezunu ve üst düzey pedagojik eğitim alan kişiler, okul müdürünün uygun göreceği saatte ve öğretmenlerin eşliğinde öğrencilerle görüşebilmektedirler.
Bu görüşmeler okul tarafından düzenlenen seminerler şeklinde olup, gelen kişiler konuşma yapmaktadırlar. Bazı haber sitelerinde, gazetelerde yer aldığı ve iddia ettiği gibi okullara imam, müezzin, vaiz ataması gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir! Kaldı ki her ailenin anayasal olarak çocuğuna din eğitimi isteme hakkı vardır bu talebin nitelikli bir şekilde verilebilmesi için mekan ve nitelikli kadroya ihtiyaç vardır. Bu amaçla, amacına uygun bir eğitimin verilebilmesi için yapılan bu program çocuklarımızı emin ellerle sağlıklı din eğitimi almasını sağlayacak bir projedir.
Son günlerde çeşitli basın açıklamalarıyla ortalığı karıştırmayı hedefleyen bazı ideolojik sendikalar ve partiler dinle ilgili her ne olursa içeriğini bilmeden ya da kasıtlı olarak konuyu Diyanet’in kapatılmasına, İmam Hatiplerin kapatılmasına bağlamayı alışkanlık haline getiren bu zihniyet bilmeli ki bu millet milli manevi değerlerine de Diyanetine de şimdiye kadar sahip çıktı şimdiden sonra da sahip çıkmaya devam edecektir. Çedes projesi desteklediğimiz ve uygun gördüğümüz devamlılığını talep ettiğimiz bir projedir.
Gençliğimizin ve geleceğimizin teminatı bu evlatlarımızın geleceği için atılan her adıma destek olmak ve gençliği zararlı akımların pençesine düşmekten muhafaza edecek her adım kıymetli ve değerlidir.” şeklinde açıklamada bulundu.