Aday gösterilmesinin ardından durmaksızın çalışan ve Mersin’in hemen her ilçesini, en ücra mahallelerini karış karış gezen AK Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı’yı, Mut ve Gülnar’daki hemşehrileri, “Bizim oğlan” yakıştırmasıyla bağrına bastı.
14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde 28. Dönem AK Parti Mersin Adayı olan Ali Kıratlı, her gün farklı ilçede ve sabahın erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar vatandaşla buluşmaya devam ediyor. Her gittiği yerde coşkulu sevgi gösterileri, çiçekler, davul-zurna ve adaklarla karşılanan Kıratlı’ya Yörük hemşehrileri çeşitli yakıştırmalar da yapıyor. “Bir Ali gider, bin Ali gelir” söylemiyle; “Bizim Ali”, “Kara çadırın Kara oğlanı”, “Yörük Ali” gibi yatıştırmalar yapılan Kıratlı’yı, gittiği ikinci bölgede hemşehrileri, “Bizim oğlan” diyerek bağrına bastı. Kıratlı önceki gün gittiği Mut’un ardından dün de Gülnar’daydı. Sabah 8.30’da başladığı temaslarını bir sonraki günün 02.00’ında tamamladı.
MUHTARLARLA İSTİŞARE TOPLANTISI YAPTI
Kıratlı Gülnar’da öncelikle AK Parti İlçeyi ziyaret ederek, ilçe başkanı Tevfik Kalemci, Kadın Kolları, Gençlik Kolları ile tüm parti teşkilatı ile görüştü. Ardından esnaf gezisine çıkan Kıratlı, Gülnar’ın merkezinde çalmadık kapı, girmedik iş yeri bırakmadı. Ardından Saray Mahallesi Muhtarı Ahmet Karabulut, Hacıpınar Mahallesi Muhtarı Adem Cingöz ve Ayvalı Mahallesi Muhtarı Mehmet Burgut ile bir istişare toplantısı gerçekleştirdi.
SÖYLEMEZ İLE MAÇ İZLEYİP İKİ MAHALLEDE BİRLİKTE VATANDAŞA GİTTİLER
Gülnar spor salonunda birlikte yol yürüdüğü 3. Sıra AK Parti Milletvekili Adayı Havva Sibel Söylemez ile birlikte bir turnuva maçı izleyen Ali Kıratlı, yine Söylemez, ilçe başkanı Tevfik Kalemci ve parti teşkilatlarıyla önce Yarmasu, ardından da İshaklar Mahallesinde vatandaşa hitap ettiler.
KIRATLI, “YÖRÜKLÜĞÜMLE GURUR DUYUYORUM”
Kıratlı, gittiği mahallelerde yaptığı konuşmasında, Yörük olduğunu ve bununla da gurur duyduğunu aktardı. Kıratlı, “Mezitli’nin Bozön köyündenim. Orada doğdum, orada büyüdüm. Çiftçi, iş insanı, iş adamıyım. Yaklaşık 43 yıldır baba mesleği galericilik yapıyorum. Babamdan kaldı bu meslek bize. Yine aynı zamanda Mersin’imizin en güçlü sivil toplum kuruluşu olan Mersin Ticaret ve Sanayi Odamızın hem meclis üyeliğini yapıyorum hem de meclis başkan vekilliği görevini yürütüyorum. Anası, atası, ötesi, dedesi, berisi hepsi Yörük olan; bir ucu Bozön, bir ucu da Tepeköy Sarılar’dan olan bu yerdenim ve Yörüklüğümle de gurur duyuyorum. Çünkü Yörükler bu memleketin sigortasıdır” dedi.
“ŞEHİR HASTANELERİNE NE GEREK VAR DEDİLER”
Konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yapılan hizmetlerin saymakla bitmeyeceğini dile getiren Ali Kıratlı, hastane örneği ile yerli üretimlerden örnekler vererek şunları kaydetti:
“Şimdi geçmiş dönem devlet hastanelerimizi bir düşünün. Onar yataklı, ranza sistemli, refakatçinin oturacağı, uyuyacağı yer yoktu. 2, 3 kişi gitmek gerekirdi. Niye? Kayıt sırası, ilaç sırası vs için. İnsan, insan olduğundan utanır. Bunları biz yaşadık. Şimdi belki şaka gibi ama çabuk unutuyoruz bunları. Şimdi ise o, ‘ne gerek var’ denilen şehir hastaneleri var. Bir kere devlet yönetmek vizyon işidir. Günümüzü değil, önümüzdeki yirmi yılı, elli yılı planlama işidir. Öyle herkes yapamaz bu işleri. Hele hele zamanında SGK’yı batıranlar hiç yapamaz. Şimdi şehir hastanemize gidiyoruz. Maddi durumunuz iyi de olsa kötü de olsa. Bakın donanımlı, çok güzel hastaneler var bu memlekette artık. Ben gittiğimde gururlanıyorum. Niye? Randevu alıyoruz veya randevusuz gidiyoruz. Bir şekilde acilden giriyoruz. Yatış verecekler belki, çıkıyoruz kata bir tane danışman veriyorlar size. Odanıza kadar götürüyorlar, yatıyorsunuz. Karşınızda evimizde olmayan bir televizyon, ışıl ışıl duvarları, boyaları ama her şeyden önce refakatçinin yatacağı yatağı var. Yemeklerimiz lezzetli, evimizdeki gibi. Yani anlayacağınız, bu ülke nereden nereye geldi bir düşünün.”
“BAYRAĞIMIZA, BİRLİĞİMİZE, DİRLİĞİMİZE UZANAN ELLERİ KIRARIZ”
“Bakın bu ülke daha önce borç batağındaydı ve birileri gidip malum ülkelerden, para kuruluşlarından el-pençe durarak para dilenirlerdi. Peki şimdi… Artık biz borç verir durumdayız. Uzun yıllar birçok alanda dışa bağımlılığımız vardı. Bugün gelinen noktada; kendi İHA’sını, SİHA’sını, savaş gemisini, savaş uçağını, kendi otomobilini, kendi uzay aracını yapan ülke konumuna geldik. Bunların yanında doğalgazımız var artık. Bunlar vizyon işi. Sevda işi. Birileri laf üretir, milletin değerlerini ayaklar altına alır, ülkeyi bölmek isteyenlerle iş tutar, biz ise hizmet üretiriz, değerlerimize sahip çıkarız. Biz, bayrağımızı çiğnetmeyiz, vatanımızı böldürmeyiz. Cumhuriyetimize sahip çıkarız. Bayrağımıza, birliğimize, dirliğimize uzanan elleri kırarız.”