reklam
İTFAİYE ERLERİNDEN MERSİN MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI: 3. SAYFA HABERİ OLARAK KALMAK İSTEMİYORUZ

İTFAİYE ERLERİNDEN MERSİN MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI: 3. SAYFA HABERİ OLARAK KALMAK İSTEMİYORUZ

Tüm Yerel Yönetim Çalışanları Sendikası (Tüm Yerel-Sen) Mersin Şube Başkanı Süleyman Sarısoy, itfaiyeciliğin meslek olarak kabul edilmesi ile itfaiyecilere şehitlik ve gazilik hakkı tanınması için yasa çıkarılması talebini içeren mektubu Mersin milletvekillerine gönderdiklerini söyledi.

Başkan Sarısoy “İtfaiye erlerimiz canını düşünmeden olay yerine gidiyor, hatta can kurtarmak pahasına canından oluyor. Ama ne şehit ne gazi sayılmıyor, sadece 3. sayfa haberi olarak kalıyor. Mersin milletvekillerimizden isteğimiz itfaiyeciliğin meslek olarak sayılması adına mecliste sesimiz olmaları.” şeklinde konuştu.

Tüm Yerel-Sen Mersin Şube Başkanı Süleyman Sarısoy’un Mersin Milletvekillerine gönderdiği açık mektup ise şu şekilde;

Saygıdeğer Mersin Milletvekilim,

Her yangında insanlar ve hayvanlar canını kurtarmak, kendini korumak için olay yerini terk ederken bizler tam tersi istikamette yangının kalbine gidip söndürmeye çalışan, ekmeğini bu şekilde kazanan ve bu uğurda bazen maalesef canlı canlı yanarak, boğularak, sıkışarak, düşerek can veren itfaiye erleriyiz. Bir gazete köşesinde adı soyadı, parantez içinde yaşı yazılan, bütün hayatı bir cümleye sığdırılan, canı pahasına ateşin içerisine giren itfaiyecileriz. Bizler insanların, hayvanların hayatları boyunca en çok ihtiyaçları olduğu an yanında olan KAHRAMANLARIZ…

Buna rağmen;

İtfaiyecilik bir MESLEK olarak bile kabul edilmez. Görev başında can veririz ŞEHİT sayılmayız. Uzvumuzu kaybederiz GAZİ sayılmayız. Böylesine riskli bir işi yaparken İş Güçlüğü ve Risk Tazminatı sadece 169,75 TL’dir. Bizler memur, işçi, sözleşmeli personel, şirket çalışanı olarak kategorize edilip ayrıştırılan, 3600 ek gösterge hakkı verilmeyen, yangın ve dalış tazminatı olmayan, her geçen gün artan enflasyonist süreçten nasibini alıp(!) güneş görmüş kar gibi eriyen, satın alma gücü sürekli düşen kamu çalışanlarının bir koluyuz.

Bizler, her anı risk altında olan, hayatını ortaya koyan itfaiye çalışanları, görevi devam ederken oluşabilen patlama-parlama, yangın esnasında çökme, göçük, trafik kazaları gibi fiziksel risklerin yanında, zehirlenme, boğulma, kimyasal tehlikelerle oluşan mesleki hastalıklar gibi risklerle karşı karşıya çalışan kamu emekçileriyiz. Günün her anı itfaiyeciyi bekleyen tehlike, sık sık uğradığı hakaret ve dayak, yanma, yangına yetişme endişesi gibi sıkıntılar da bizleri psikolojik olarak derinden etkilemektedir. Esnek çalışma, yangın sürelerinin uzunluğu, aileden uzak kalma, sosyal hak ve ücret yetersizliği ile boğuşarak, kendi canlarını hiçe sayarak müdahalelerde bulunan itfaiyecilerin en önemli sorunları halen çözülmemiştir.

Bizler en son Keçiören Osmangazi Mahallesi’nde bir binada çıkan yangına müdahale esnasında dört itfaiye eri karbonmonoksit gazından zehirlendik. 24 yaşındaki aday itfaiye memuru Fahrican Yavaş ve 3 yıllık itfaiye memuru 29 yaşındaki Orçun Yaşar ŞEHİT olduk. Ancak sizler bizleri hayatını kaybeden itfaiye erleri olarak üçüncü sayfada bir gazete haberine sığdırdınız.

Oysaki bizlerin de dünyaya sığmayan hayalleri, umutları vardı. Evlattık, eştik, babaydık, yârdık, arkadaştık…

Bir gazete haberinde üç cümlenin içerisine sığdırıldık. 24-29 yaşında sevdiklerimizi geride bırakarak bu dünyadan ayrıldık.

Bu sessiz çığlığımızı duyun, sesimize ses olun…

İtfaiyecilik meslek olsun, bizlere şehitlik ve gazilik hakkı tanınsın…

Yangınımıza körükle gitmeyin…

Biz zaten yandık, bir de siz yakmayın…”       

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM